ah bir anlasan. senden sonra, hayatımda doğru düzgün kimse olmadı ama, sen de çok doğru değildin. bu ilişki çok düzgün değildi. havada kalmış bir ilişkiydi. basitti. hiç bir konuda uyuşmuyorduk. iyi bir insan olmak, sevilmek için yetmiyor, ne yazık ki.
haklısın, senden sonra, çok mutlu olamadım. ama seninle de çok mutlu değildim. tesadüf üzerine kuruluydu her şey. ve ben sandım ki; saçlarımın kokusunu içine çekebilecek bir adamsın. ve sen sandın ki; sana güveçte türlü yapabilecek bir kadınım. ne büyük yanılgı!
yanıldık...
şimdi kalkmış, geçen onca zamanın muhasebesini yapmaya çalışıyorsun. ne olabilir ki? hiç! ne diyebilirim ki? hiç!
hangi çiçek? sen bana çiçek mi almıştın? hatırlamıyorum bile. hangi fotoğraf? bir fotoğrafımız bile yoktu, neyse ki. yırtıp atmaya kıyarım ben çünkü. hangi bilet? tiyatro bileti mi? biz tiyatroya mı gitmiştik seninle? hangi şarkı? birlikte dinleyebileceğimiz bir şarkı var mıydı acaba yeryüzünde?
görüyorsun, beyin hücrelerim bile bu aşkı unutturmak için işbirliği yapmaya yemin etmişler.
- belki tekrar deneriz?
- sakın aklından bile geçirme.
- peki.
- tamam.