hayatımın köşesinde bir yerde sanki saklı bu emir cümlesi;
'' lütfen işaretli yerden açınız.''
sonrasında bir kaç kesik kırmızı çizgi.
o'nun bileklerindeki gibi.
bir kaç kesik kırmızı çizgi.
- çizgilerin dışına çıkmak mı istiyorsun, dedim.
- hangi çizgiler? dedi.
anladım. görmüyor. belki de yok sayıyor. benim gibi.
yine aynı koku. sigara ve oda parfümü karışımı. aynı ışık. loş. aynı sesler. klima sesi. buzdolabı sesi. telefon sesi. aynı dağınıklık. bulaşıklar. kitaplar. gazeteler. elbiseler. pantolonlar. kemerler. o'nun içtiği su bardağı. benim sürdüğüm gri oje. aynı. hepsi aynı.
mail kutusundan bir mail çıktı,
horozun biri ''griden nefret ediyorum.'' demiş.
ne diyebilirim ki,
''sarıyı sevmeye çalış. ben denedim, olmadı.''