Cuma, Haziran 17, 2005

doğum kontrol hapı ve kafka

genç kadın, eczanenin kapısından içeri girdi ve tezgahın öteki yanında ilaç kutularıyla konuşan yaşlı kadına,
- bir paket doğum kontrol hapı lütfen, dedi.

ah bu modern çağ!
artık sigara alır gibi öldürüyoruz çocuklarımızı daha doğmadan ve fonda elbette kısacık orgazm çığlıkları yükseliyor.

yaşlı kadın, kafasında genç kızlığına dair derin düşünceler ve yine bir o kadar derin pişmanlıklarla paketledi ilaç kutusunu. genç kadına uzatırken, genç kadının parmaklarında alyans aradı lakin yakın gözlükleri gözünde değildi, göremedi. ama büyük olasılıkla, böylesine güzel ve genç bir kadın, kendisinin bir zamanlar yapmış olduğu gibi, hemen evlenip de kendisini tek bir erkeğe adayacak kadar ahmak olamazdı. hayır, olmamalıydı.

genç kadın, paketi çantasına koydu ve tek kelime etmeden geldiği gibi çıkıp gitti eczaneden.

hava sıcaktı. çok sıcaktı. genç kadın terli pamaklarıyla zile bastı. kapıyı üzerinde yeşil redingotu ve şehla gözleriyle kafka açtı. evet evet, franz kafka. genç kadının dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

- ah, dedi genç kadın. böcek ilacı almayı unutmuşum!
- boşver, dedi kafka.

genç kadın üzerindekileri çıkarıp duşa girdi. üzerinde bembeyaz bir bornozla kafkanın çalışma odasına girdi. üzerindeki bornozu sıyırdı ve,

- şimdi mi?, dedi.
- hayır, dedi kafka,
- olabildiğince yalnız kalmalıyım. başardığım ne varsa ancak yalnızlığımın karşılığıdır.



ben olsam, kafka'yı uzun bir süre yalnız bırakırdım.