Pazartesi, Mayıs 07, 2007

fade out again

dudaklarından öptüm. biraz bira, biraz ot, biraz et tadı geldi ağzıma. tam da böyle hayal etmiştim. bir dudağın tadı pekala hayal edilebilir. ve hiçbir dudağın tadı, bir diğerine benzemez. hepsi aynı sinir uçlarından oluşsa da bu böyledir. benzemez! benzememeli!


artık konuşmuyoruz. kelimeleri tükettiğimizden değil. ona daha çok var. sadece sessizlikte birbirimizin nefes alıp verişini dinliyoruz. ben nefes alırken o nefesini dudaklarımın arasına bırakıyor. aptal nlp uzmanlarının ''aynı anda nefes alıp verin.'' gibi saçmalıklarına bakmayın siz. hayatta herşey birbirini tamamlıyor.


peki biz? biz birbirimizi tamamlayacak mıyız?



kapı çalıyor. odayı temizlemek için gelmiş olabilirler. elbette açmıyoruz. bu anın büyüsünü değil housekeeping, kralı gelse bozamaz! bozmamalı!



edip canseverin miydi, kimindi; ''canım, elbette diyordum, nasılsa. otel batacak, otel batacak.''



tamam. akışına bıraktım.