Çarşamba, Ağustos 10, 2005

hey taksi

taksiyle eve dönmek üzere yola çıkmışken, yine de seninle aynı arabaya binmeye çalıştım ben. üstelik sen sarhoştun ve leş gibi rakı kokuyordun. ellerimle sana meze hazırlamaktı belki hayalim, ama sen, o hayali bir parça kokuşmuş peynir ve bir dilim kelek kavunla bitirdin.

aferin!

şimdi; artık benim kuracağım hiç bir hayal, hiç bir fantazi, hiç bir gerçek, hiç bir kurgu kalmadı. kurguyu bozan aslında sendin ve anlayamadığın tek bir şey vardı: ben asla seni sevemezdim.

hayatımız hep, birilerinin peşimizden koşmasını istemekle geçti. oysa, peşimizden koşanlar, bizi her seferinde koşarak geçtiler. ve gittiler.

ben taksiyle eve dönüyorum.
sakın radara yakalanma!