Pazartesi, Mayıs 29, 2006

gregor samsa'ya öykünmek

gece kafanızı yastığa koyduğunuzda başka birisinizdir. sabah uyandığınızda bambaşka biri. gece ne oldu tam olarak bilmiyorum. kabuslardan kabus beğendiğimi hatırlıyorum. sürekli kaçtığımı ve sürekli kovaladığımı. bir ara peter'ın aradığını da hatırlıyorum.

- tavuk, naber?
- peter?
- evet. naber?
- iyiyim.
- bütün kum saatlerinin içindeki kum tanecikleri sayısı eşit midir?
- ne?
- sen sormuştun bana. epey bir zaman önce.
- delirmiş olmalıyım.
- delisin zaten.
- artık normal olmak istiyorum peter. bana yardım edebilir misin?
- sanmıyorum.
- öyle tahmin etmiştim ben de zaten.
- ama seni seviyorum, biliyorsun.
- ben artık kimi sevdiğimi bilmiyorum.
- iyi geceler.
- peter?
- değildir. tanecikler. kum. eşit değldir.

uyandım ve değiştim. aynı değilim artık. birşeyler oldu sanki. beş para etmez insanlara lanet okumayı, beyni hasarlı insanlara acımayı, kendime acımayı, dünya'ya acımayı, kırılmayı, gocunmayı, kıskanmayı, kendimi savunmayı, kurcalamayı, öğrenmeyi, kafa yormayı, düşünmeyi, sorgulamayı, istemeyi, arzulamayı, gözlerimi kapatmayı, gözlerimi kapatınca dahi bir şeyler görmeyi bıraktım.

duygusuzlaşmaya mı başladım, kabullenmeye mi; bilmiyorum.