Salı, Ekim 31, 2006

god was here but he left early

biliyordum. farklı olduğunu, daha öncekilere hiç benzemediğini, herkes gibi olmadığını biliyordum. ve bütün şartlar seni içimde hissetmek için uygundu. bütün dünya bunun için uygundu. bu mevsim, bu şehir, bu yağmur; hepsi uygundu.

sarılıp uyduğumuz o gece, yağmur yağıyordu. hatırlıyor musun? çorapların sırılsıklam olmuştu. ayakların üşüyordu. çantadan votka şişesi çıkarmıştın. deli gibi içmiştik. bir kaç küçük öpücükle yetinmiş ve sonra da sarılıp uyumuştuk. sevişmemiştik bile. hatırlıyorsun şüphesiz. ama biliyor musun; ben hiç unutmamanı istiyorum. unutmayacağını da biliyorum zaten. farklıysan, bu yüzden farklısın.

- burada kalırsan eğer, her şey, ama her şey benim için çok farklı olacak...ve tabi senin için de.


yanlış söylemişim. yine de çok farklı her şey. çünkü, belki de yaşadıklarımın en güzeliydi.

- teşekkür ederim.