Çarşamba, Haziran 13, 2007

kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı

hani asansördeyken, aynaya bakıp rujumu sürerken, bütün ukalalığımla ''kahretsin ya! yine çok güzelim!'' diyerek sana aynadan göz kırptım ya. işte sen tam o anda ''ben de fena değilim canım!'' dedin ve gülümsedin. işte o gülümseyişine bütün bir ömrümü olmasa da, en güzel bir kaç yılını seve seve vermeye karar verdim.



yabancı bir evde, yabancı bir yatakta uyanınca ve yabancı bir mutfaktan şahsıma hazırlandığını bildiğim kahvaltı kokuları geldikçe, ben bu şehre daha çok inanıyorum.



- yalnız benim omletim alışkanlık yapar!
- yapsın!
- ahahahahha!



hayat bu kadar basit değil aslında biliyorum. ben de artık bir şeyleri kazandığımdan mıdır, kaybettiğimden midir bilmiyorum; hayatımın bir bölümünde ölüyorsam, geri kalanında yaşamaya devam ediyorum pekala. insanların yapabildiği ve beim bir türlü beceremediğim şey buymuş demek. işte sonunda öğrendim. geç mi oldu? bilmiyorum. sana denk geldi sadece. üzgünüm.



yine de, o omletten bir kez daha yemek istiyorum!