sarılmıştık. benim dudaklarım, onun ağzının içindeydi. bir eliyle yüzümü diğer eliyle kalçamı tutuyordu. bir an durduk. gözlerinin tam içine baktım. gözlerinin içi bembeyazdı. gözbebekleri sanki içeriye bir yerlere saklanmıştı. ''ben,'' dedi, sustu. evet, sen ne? ne? ve her taraf sallanmaya başladı. hayır, gerçekten sallanmaya başladı. uyandım. artık kanıksadığımız, bir süre olmayınca meraklandığımız depremlerden biri daha, rüyamın en güzel, en heyecanlı, en mühim anında, sallayıverdi yattığım yatağı! yatak ileri geri gitti geldi. odadaki eşyalar tıkırdadı, duvarlar çıtırdadı. durdu...uykuma tam kaldığım yerden devam etmek için, yorganı üzerime çektim fakat, onun ''ben,'' diyen yüzü çoktan kaybolmuştu. saçma sapan bin bir türlü yüzler arasında dolaşmaya başlayınca, rüyalarıma o sabah için bir son vermem gerektiğini anladım ve bu sefer gerçekten uyandım.
sabahları hiç de keyifli uyanamadığımı ve hatta ayılamadığımı, yaklaşık yedi yıldır, ısrarla öğrenemeyen veya kabullenemeyen kedim, son derece yavşak bir edayla ayaklarıma dolandı. oralı bile olmadım. soğuk suyla yüzümü yıkadım, radyoyu açtım ve mutfak sandalyesini çekip bir süre oturdum. ayılana, hayata, gerçeğe dönene kadar oturdum.
radyoda sabah haberlerini ciddi ötesi bir sesle okuyan kadının, nasıl olsa gözükmüyor düşüncesiyle üzerinde belki de en komiğinden puantiyeli bir pijama olduğunu düşündüm. belki de radyonun müdürüyle flört ediyordu ve sabahın köründe adamın aklını başından almaya ant içtiği için en minisinden bir etek giymişti. hatta belki fantezi niyetine, radyo müdürü, kadın haberleri okuduğu sırada onu izliyordu ve kadın bacaklarını açmıştı. bacakları açıktı ve o esnada memurlara yapılan yüzde bilmem kaçlık zam haberini okuyordu. radyo müdürü stüdyo camının arkasından ona gülümserken, kimsesizler yurdundaki skandal için açılan soruşturmayı okuyordu. vay anasını! belki haberler bitince ve dire straits'ten heavy fuel çalmaya başlayınca sevişmeye başlayacaklardı. bilmiyorum..
kadın haberleri canlı değil, banttan okuyor olabilir diye düşünenler olacaktır mutlaka.
ne diyebilirim ki;
derhal gidin ve hayalgücünüzü geliştirin!