Cuma, Eylül 19, 2008

falling down my lonely eyes

mutfak tezgahının hemen üzerindeki açılmamış bir şişe kırmızı şarap ve bir adet bıçak duruyorken, bir kadın neden yere diz çökmüş ağlar?


evet. bildiniz.


şarabı açamamıştır.


sonunda açabildim. içiyorum. birazdan bitecek sanırım. bitsin. bu da bitsin. beyaz olanı da daha ben ne olduğunu anlamadan bitmişti zaten. bir gün dolabı açmıştım. şişeyi aldım. bardağı aldım. mantarı çıkardım. bardağı şişenin ağzına yaklaştırdım ve...aman. boşverin. hatta dur küfredeyim. belki rahatlarım; siktiredin!


10 yıl sonra da böyle olacak, biliyor musunuz? değişen hiçbir şey olmayacak. 10 yıl sonra, bu defa daha güzel bir evde, elimde daha kaliteli bir kırmızı şarapla, daha büyük bir pencereden, daha geniş bir manzaraya bakarken ve gözyaşlarım daha ipek masa örtüsüne düşerken diyeceğim ki;


''beni kimse sevmiyor!''


çok içtim ve çok içmişken bile ajitasyondan nefret ederim.


......






dağılın!