Pazartesi, Eylül 11, 2006

tuhaf bir geceydi

ayağımda beyaz ayakkabılarım vardı. hızlı adımlarla yürüyorduk.

- ağlama artık. bak, ben varım. burdayım.

bir an durduk. gözlerimdeki makyaj malzemeleri birbirine girmişti. elleriyle gözlerimi sildi. sonra tekrar yürümeye başladık. yanımızdan sarhoşlar geçiyordu. elimden tuttu.

- gel buraya.

ıssız bir sokağa saptık. nereye gittiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu. elele tutuşmuştuk ve gidiyorduk. hepsi bu. sonrasını hatırlamıyorum.

sabah gözlerimi kocaman bir yatağın içinde açtım. yanıbaşımdaki kağıtta bir şeyler yazıyordu;

''hayat, bittiği yerde başlıyor. ve biz her defasında yanılıyoruz. yanılmak, tıpkı güzel bir kadını tutkuyla sevmek gibi baştan çıkartıcı olmalı. yanılmayı seviyorum. yanılmayı ilk defa bu kadar çok seviyorum. sakın katlanamayacağım bir şey isteyip, yalnız kalmayı dileme. ve gidersen eğer, kendinden bir şeyler bırak da git ardında. ki dönmen için bir bahanen olsun. lütfen!!

günaydın.''

sağlam bir bahane bırakıyorum ardımda;

kendimi.