Pazartesi, Mart 09, 2009

ilkbaharda ölmek zordur bilirsin*




lanet olasıca kış mevsimi bitmek bilmedi bir türlü. ilkbaharı özledim. pencereler açıkken duş almayı özledim. götümde küçücük bir şortla uyumayı özledim. akşam hava kararınca kulaklıklardan gelen müziğin kalbimin ritmine eşlik etmesine şahit olarak koşmayı özledim. manavdan aldığım çağla bademleri güzelce yıkadıktan sonra tuza batırıp batırıp yemeyi özledim. havanın mis gibi çiçek kokmasını özledim. çok yakında içine gireceğim tuzlu ve klorlu suların planlarını yapmayı özledim. incecik bir pikenin üzerinde terleyerek sevişmeyi özledim.




hem belki böylece, şu an yaşadığım hayatı çekip gitmeyecek kadar sevebilir ve ona son bir şans daha verebilirdim.




ve fakat, hala yağmur yağıyor.





* bir jacques brel dizesidir.

Pazar, Mart 08, 2009

all my dreams on hold

aslında her şey, haftalar önce izmir'de sokaklarda salak salak dolanırken başladı.



bostanlı'dan geçiyordum. sol tarafımdaki dükkanlara bakıyordum çünkü kedi için mama kabı alacaktım. o sırada o dükkanı gördüm. küçük bir butik pastane. ismini hatırlamıyorum ama vitrinini gözlerimi kapattığımda sanki karşımdaymış gibi tarif edebilirim. rengarenk pastalar vardı. içeride bir kaç küçük masa ve sandalye. birileri gelip uzun uzun otursun diye değil de sipariş verirken ayakta kalmasın diye konmuş gibi. bir kaç dakika boyunca dükkanın önünde durdum. dışarıdaydım ama içerideki kakao ve kremanın birbirine karışmış o güzel kokusunu duyabiliyordum. işte yapmak istediğim iş bu diye düşündüm. evet! hayatımı pasta, kurabiye, kek ve çikolata yaparak geçirmek; paramı bu şekilde kazanmak istiyordum. pasta yapmak ve satmak! bu kadar basit.



çok daraldım. başkalarının parasıyla puluyla uğraşmak, sorguladığım zaman reddedilmek, yaratıcı bir fikir ürettiğimde garipsenmek, küçük bir sorunun dev bir problem haline getirilmesine seyirci kalmak, birbirinden salak insanların talimatlarını yerine getirmek, hayatı zorlaştırmak için çalışmak istemiyorum artık. hayatımı bu şekilde yaşamak istemiyorum.



biraz daha sabreder ve sağlam bir plan yaparsam, olmayacak bir şey değilmiş gibime geliyor. orada öylece beni bekliyor olduğunu bilmek bile güzel.